TEZHİP SANATI
TEZHIP sözcüğü, “ ALTINLAMAK“ anlamına gelir. Genelde kağıt üzerine altın ve çeşitli renklerle yapılan, çoğunluğu figürsüz olan süslemeler “TEZHİP” olarak adlandırılır. TEZHİP, yüzyıllar boyunca bir kitap süsleme sanatı olarak itinayla yapılmıştır.
Dini kitapların özellikle baş ve son sayfaları, sayfa kenarları TEZHİP’in başlıca kullanım alanları olduğu bilinmektedir. Kitap süsleme sanatında önemli bir yere sahip olan TEZHİP, uzun ve köklü bir geçmişe dayanmaktadır.
Büyük Selçuklu İmparatorluğunun çöküşü sonrası, Anadolu Selçukluları, TEZHİP sanatını Anadolu’ya taşımıştır.
Daha sonraları Osmanlıların yazılı belgelere verdiği önemle, bu eserler süslenmiş ve TEZHİP sanatı gelişmeye başlamıştır. 15. Yüzyılda büyük devlet adamı Fatih Sultan Mehmet’in sanata düşkünlüğü nedeniyle TEZHİP sanatı iyice gelişmiştir.
Bu sanatta en parlak devir, Kanuni dönemidir. Kanuni Sultan Süleyman devri, birçok yeni uslubün kullanıldığı zengin bir dönem olmuştur. 15. yüzyıldan itibaren standart bir şekil alan mototifler ve desen kompozisyonları, 16.yüzyilda daha da belirgin şekil almıştır.
17. yüzyıl, TEZHİP Sanatı için, duraklama devri olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı el sanatlarının bazı dallarında hissedilen batılaşma etkisi , TEZHiP’de de görülmüş 18.yüzyılda bu daha da artmıştır. Cumhuriyetin ilanına kadar olan sürede batı etkisi devam eden geleneksel sanatlar tamamen durma noktasına gelmiştir.
1914 yılında Hattatlar Mektebi Güzel Sanatlar Akademisi’ne bağlanarak, sanatın, bu dönemde de gelişmesi sağlanmıştır.
Günümüzde ise TEZHİP sanatı, Üniversitelerdeki genel sanat bölümlerinde , Belediye ve Milli Eğitim Bakanlığı kursları ile, bu sanatta ustalaşmış eğitmenlerin açtığı özel kurslarda da öğretilmektedir.
Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Kültür ve Turizm Bakanlığı
http://www.kultur.gov.tr/EN/Genel/BelgeGoster.aspx?17A16AE30572D313679A66406202CCB02BBBE15BC3EE9BA4
Dini kitapların özellikle baş ve son sayfaları, sayfa kenarları TEZHİP’in başlıca kullanım alanları olduğu bilinmektedir. Kitap süsleme sanatında önemli bir yere sahip olan TEZHİP, uzun ve köklü bir geçmişe dayanmaktadır.
Büyük Selçuklu İmparatorluğunun çöküşü sonrası, Anadolu Selçukluları, TEZHİP sanatını Anadolu’ya taşımıştır.
Daha sonraları Osmanlıların yazılı belgelere verdiği önemle, bu eserler süslenmiş ve TEZHİP sanatı gelişmeye başlamıştır. 15. Yüzyılda büyük devlet adamı Fatih Sultan Mehmet’in sanata düşkünlüğü nedeniyle TEZHİP sanatı iyice gelişmiştir.
Bu sanatta en parlak devir, Kanuni dönemidir. Kanuni Sultan Süleyman devri, birçok yeni uslubün kullanıldığı zengin bir dönem olmuştur. 15. yüzyıldan itibaren standart bir şekil alan mototifler ve desen kompozisyonları, 16.yüzyilda daha da belirgin şekil almıştır.
17. yüzyıl, TEZHİP Sanatı için, duraklama devri olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı el sanatlarının bazı dallarında hissedilen batılaşma etkisi , TEZHiP’de de görülmüş 18.yüzyılda bu daha da artmıştır. Cumhuriyetin ilanına kadar olan sürede batı etkisi devam eden geleneksel sanatlar tamamen durma noktasına gelmiştir.
1914 yılında Hattatlar Mektebi Güzel Sanatlar Akademisi’ne bağlanarak, sanatın, bu dönemde de gelişmesi sağlanmıştır.
Günümüzde ise TEZHİP sanatı, Üniversitelerdeki genel sanat bölümlerinde , Belediye ve Milli Eğitim Bakanlığı kursları ile, bu sanatta ustalaşmış eğitmenlerin açtığı özel kurslarda da öğretilmektedir.
Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Kültür ve Turizm Bakanlığı
http://www.kultur.gov.tr/EN/Genel/BelgeGoster.aspx?17A16AE30572D313679A66406202CCB02BBBE15BC3EE9BA4